sarkis zabunyan ne demek?

Sarkis Zabunyan (Sarkis olarak bilinir, d. 26 Eylül 1938, İstanbul), kavramsal sanatçı, ressam. İstanbul doğumlu Ermeni sanatçı, Türkiye'nin öncü çağdaş sanatçılarından birisi olarak tanınır.12 1960’ta İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdikten sonra 1963’e kadar Türkiye’de çalışmış; 1964’te Fransa’ya yerleşmiştir. Uluslararası üne sahip sanatçı, Paris’te Dekoratif Sanatlar Okulu’nda dersler vermektedir ve Fransız vatandaşı olmuştur.

Resimle başladığı sanat hayatına heykel, işitsel ve görsel enstalasyonlarla devam eden Sarkis'in eserleri Louvre Müzesi, Solomon R. Guggenheim Müzesi, MAXXI, Pompidou Merkezi gibi birçok sanat kurumunda sergilenmiştir. Yapıtlarında mimari, müzik, görsel sanatlar gibi birbirinden farklı disiplinlerin etkilerini görmek mümkündür.3

Yaşamı ve sanatı

1938 yılında İstanbul'da doğdu. Sivas'tan İstanbul'a göç etmiş bir Ermeni ailenin çocuğudur. Babası kasap Garabet Zabunyan, annesi ev hanımı Duru Zabunyan'dır. Orta öğrenimini Saint Michel Fransız Lisesi'nde tamamladıktan sonra4 1957 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nin (bugünkü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) İç Mimarlık bölümünde öğrenim görmeye başladı. Mezuniyetinin ardından 1960 yılında Ankara'da askerlik hizmeti sırasında Behruz Çinici'nin ODTÜ şantiyesini yürütmekte olan mimarlık ofisinde çalıştı. 1962 yılının sonunda Ankara’da Bayındırlık Bakanlığı’nda çalıştı; toplu konut çizimleri yaptı.5

Sanat yaşamına resimle başlayan sanatçı ilk sergisini 1960 yılında İstanbul'da Alman Kültür Merkezi'nde açtı.6 1963'e kadar Türkiye’de çalıştıktan sonra 1964’te Fransa’ya yerleşti. 1964'te Paris'te Dekoratif Sanatlar Okulu'nda dersler vermeye başladı. 1967’de Paris Bienali'nde resim dalında birincilik ödülüne layık görüldü. 1960'ların sonundan itibaren yerleştirme sanatının bir ikonu hâline geldi.7 Sarkis, 1969 yılında "Tavırlar Biçime Dönüşünce" ve 1977'te "6. Decumenta" sergilerine katıldı ve Avrupa’nın her yerinde çok sayıda kişisel sergi açtı. 1985 yılında Fransız Kültür Bakanlığı tarafından kendisine "Sanat ve Edebiyat" nişanı verildi.8

Sarkis, 1985 yılında Yıldız Üniversitesi’nde düzenlenen "Öncü Türk Sanatından Bir Kesit" sergisine katılmak için 21 yıl sonra Türkiye'ye geldi. Bu sergide galeri mekanına yaklaşık iki metre karelik bir alanda briketlerden oluşan, bir yüzü diğerlerine göre daha yüksek tutulmuş bir yapı kurdu. Tamamen teyp bandı ile sarmalanan yapının üzerinde küçük bir notla sanatçının adı, soyadı ve teyp bandında Bach'a ait bir müzik kayıtlı olduğu belirtilmişti. Türkiye'deki görsel sanatlar dünyasında ilk defa görülen bir yapıt olarak değerlendirilen bu eserde, pek çok eserinde olduğu gibi bellek konusuna göndermede bulunmuştur.

1986 yılında İstanbul'da Maçka Sanat Galerisi'nde gerçekleştirdiği "Çaylak Sokak" sergisi ile en kapsamlı etkinliğini gerçekleştirdi. Yaşantısında yer etmiş anıları ve anılarının önemli nesneleri serginin ana temasını oluşturmaktaydı.9 Çocukluğunun yaz tatillerinde yanında çıraklık yaptığı kunduracı dayısının tezgâhını bu sergi için galeride dayısına yeniden kurdurdu. Andrey Tarkovski'’nin Nostalji filminin ses bantlarından oluşan bir heykel koydu. Amcasının içinde domates yetiştirmeye başladığı eski küçük bir banyo küvetini de içi su dolu olarak galerinin ana mekanına yerleştirip içinde küçük bir balıkçı takası maketini yüzdürdü ve içine teyp bantlarından oluşturulmuş bir figür koydu. Teyzesinin eski lambalı radyosunu, artık yürüyemeyen babasının ayakkabılarını, 1963 yılından kalma bir yağlıboya tuvali sergide kullandı.

Sanatçı, daha sonraki çalışmalarında da tarihsel göndermeler içeren farklı nesneleri müzelerin geniş mekanlarında kullanarak yerleştirmeler gerçekleştirmiştir. Tüm çalışmalarında yaşamıyla, geçmişiyle yani belleğiyle ilişki kurmaktadır. Özellikle belleğinde önemli bir yer tutan Çaylak Sokak, yapıtlarında sürekli olarak izleyicilerin karşısına çıkar.10 II. Dünya Savaşı dönemi İstanbul'una tanıklık eden çocukluk yıllarının etkisiyle Blackout (Karartma) ve Leidschatz(Istırap Hazinesi) kavramlarını çalışmalarının adları olarak sıklıkla kullandı.11 Blackout 1974 ile 1977 yılları arasında gerçekleştirdiği çalışma serisine verdiği isimdir. Leidschatz kavramını ise Aby Warburg’un "İnsanlığın ıstırap hazinesi, insanın serveti hâline dönüşüyor." ifadesinden esinlenerek çalışmalarına yansıtmıştır.12. Sanatındaki kilit kavramlardan biri, Almanca savaş ganimeti anlamına gelen kriegsschatz’dır.13 İşlerinin müzelerde oradan buradan toplanmış harp ganimetleri gibi sergilenmesine karşı olan sanatçı; tamamlanıp bir kenara konan, satılan objeler yerine çevreyle ilişki içinde sürekli değişen işler üretmiştir.14

Sarkis, 2008 senesinde başladığı mimari desen yorumlamalarını ise ilk olarak 2010’da İstanbul'da açılan OPUS sergisinde, daha sonra 2011’de OPUS II başlığıyla Paris'te de sundu. Aynı yıl Üsküdar'daki Atik Valide Külliyesi'ne yaprak altınla kaplanmış inşaat iskelesini yerleştirdi.15

Ödülleri

  • 1967 - Paris Bienali Resim Ödülü
  • 1985 - Fransa Kültür Bakanlığı Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Nişanı
  • 1991 - Fransa Kültür Bakanlığı Ulusal Heykel Büyük Ödülü

Kaynakça

Orijinal kaynak: sarkis zabunyan. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

Kategoriler